Hiç ruhunuzun bunaldığı, sanki canınız bedeninizden çıksa rahatlayacaksınız gibi hissettiğiniz oldu mu? durup dururken, hiç bir sebep yok iken, ya da üzülmenizi gerektirecek hiç bir sorununuz olmadığı halde derin bir hüzün duydunuz mu ? Sanki o anda bütün Dünya gözünüzden silinir, her şey anlamını yitirir.. o anda ölmek bile o duyguyu yaşamaktan daha sevimli gelir gözünüze…
Kendinizi öyle çaresiz hissedersiniz ki, kime gideceğinizi ya da kime derdinizi anlatacağınızı bilemezsiniz… Hatta hiç kimseye hiçbir şey diyemeyecek kadar diliniz tutulur. İste o anda gönül diliniz açılır ve kalbinizden Rabbinize yalvarirsiniz ? Ey Rabbim bunu hak edecek ne yaptim dersiniz ?
Aslinda korkulacak bir durum degildir bu , ama o anda caninizdan bikarsiniz ve bu halin bitmesi icin Allah’a dua edersiniz… Bu durum arife asikar olan Kabz halidir … Allah’in c.c ya kabz isminin kul uzerindeki tecellisidir… Arif olan o anda ne yapmasi gerektigini anlar … tövbe ve istigfara sarilma vaktidir o an …. Kulun acziyetini anlama vaktidir… Ruhunun bir gun mutlaka kabz edileceginin uyarisidir..
kabz halinin tam ziddi Bast halidir… Kainatta herseyin bir ziddi oldugu gibi kabz ve bast halleri de birbirinin ziddi olup gece ile gunduzun birbirini takip etmesi gibi bunlarda birbirlerini takip eder…
Bast hali …. Sebepsiz yere cocuklar gibi bir nese dogar icinize , havalarda ucasiniz gelir.. o anda Dunya batsa sanki sizin nesenizi bozamaz gibi gelir …. Öyle bir nesedir ki bu sanki ruhunuzu melekut alemindeymis gibi hissedersiniz.. Bast halinden kimse sikayet etmez… cunku nese halidir o .. Bast halinde olan kisi bu halin tehlikerini ne bilsin ? Degil mi ki Kabz hali gibi huzursuzluk vermiyor , insan onun tehlikesini göremez… Huzursuzluk vermedigi icindir zaten insanin ondan sikayet etmemesi….
Arifler bast halinden kabz haline nazaran daha cok Allah’a cc siginir … Diyeceksiniz ki simdi azicik nesenin zarari ne ? ama durum öyle sanildigi gibi degildir… Bast hali edebin en cok terkedildigi andir… Insanin kontrolunu en cok elden biraktigi andir… Kabz halinde urken insan , bast halinde umit dolu olur… Umidin haddi asmasi halinde , insanda Allah c.c korkusu azalir… Bu nedenle bast halinde kabz halinden daha cok insanin kendini kontrol etmesi gereklidir..
Kabz hali nasil ki tövbe , istigfar ve hamd makami ise , Bast halide insanin sukur etmesi gereken makamdir….
imam-ı rabbani hazretleri: ”kabz ve bast insanı uçuran iki kanat gibidir. kabz, sıkıntı hasıl olunca, üzülmeyiniz. bast hali gelince de sevinmeyiniz” demistir…
Yani iki durumda da insanin kendini kontrol etmesini ögrenmesi gerekir her ne kadar o hali yasarken kontol etmesi guc olsada insan Allah’in yardimi ile her iki makamin da hakkini verebilir..
Ibn Arabi k.s ise ”bast’ı, sufînin eşyayı kuşattığı, eşyanın sufîyi kuşatamadığı bir hal olarak görür. ”
Bu durumda olan sûfîye Allah c.c , mahlûkla beraber iken bir genişlik verirken, içten kendisine ulaşmaya, yönelmeye bir kabz ihsan eder …. Yani kabz hali kula Allah’a ulasma istegi verildigi andir….
Başka bir Tanım:
Kabzın sebebi, kulun kalbine sitem yollu bir tecellinin gelmesi ve edeplendirildiğine ilişkin bir işaret almasıdır. Kavram olarak kabz, ruhen tutukluk, içine kapanma, bir şey düşünmeye ve söylemeye isteksizlik demektir. Bast ise ümitle dolma, ruhen genişlik ve coşkunluk, anlama ve kavramada açılma halidir.
İnsan zaman zaman ruhen daralır veya ferahlık duyar. Kabz hali celali, bast hali ise cemali bir tecellidir. Bunlar gece ve gündüz gibi birbirini takip eder durur. Bu iki hal insanın manevi yükselişinde iki kanat gibidir.
Kabz ve bast halleri insanı korku ve ümit arasında dengede tutan bir durumdur. Kişi kabz halinde tevbe ve istiğfar ile Allah’a yönelir, manen terakki eder. Bast halinde ise şükrederek derecesini artırır. İnsan, devamlı kabz halinde yaşasa bütün ümidini kaybedebilir.. Sürekli bast hali yaşayan kimsede ise akıbetini garanti görme hastalığı ortaya çıkabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder