Cennetten Mucizeler

25 Nisan 2016 Pazartesi

NEFİS ve KILIÇ :

Kılıcın Kaderidir Ateşte Yanmak...

O öyle bir silahtır ki, şekilsiz ve amaçsız bir demir parçası iken alınır, ateşlere atılır, yandıkça dövülür, dövüldükçe ateşte tekrar tekrar yakılır... ...

Bir "ahh" demeye, bir "off" demeye bile fırsatı yoktur. Sadece ateşlerde yanar ve direnmekten vazgeçip ustasının eline teslim olana kadar sertçe dövülmeye devam eder gider...

"Artık kaderim bu benim" dediği an, birden bire onu döven çekiç durur, onu yakan ateş yok olur ve bu ne olduğunu bile anlamadan kaderine teslim olan şekilsiz ve amaçsız demir parçası bütün çektiklerini unutturacak bir soğuk suya daldırılır, derin bir "oh" çeker suyun serinliğinde...

Ve şimdi kendini tanıma, sahip oldurulan güzelliğini görüp izleyebilme zamanıdır doyasıya.

O artık öyle güçlü, öyle keskindir ki, yanıp mahvolduğu geçmişinden tek bir iz kalmamıştır üzerinde. Yepyeni bir güzellikle ışıl ışıl parıldar.

İşte şimdi, bu keskin ve ihtişamlı güce gereken tek şey; Onu Aşk'la ve İman' la taşıyacak bir El' dir. Çünkü her şey gibi kılıç da kendi başına dost tanımaz, düşman tanımaz, herkesin kanını aynı şekilde döker.

Onu sadece doğruluk adına taşıyacak tek el, ALLAH Aşkı ve İmanıyla dolu bir kalbe sahip olan eldir...

İşte Nefis de, Kılıç da, aynı yollardan geçen Kaderdaşlardır.

Rabbimiz; hepimizin nefislerini tertemiz etsin, onu nuruyla donatsın ve sadece nuruyla dolu ellere teslim etsin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder